Unutmayın, hayatınız sizin elinizde kumaşa şekil veren makasa benzer. İnsan bir Karakteri tam anlamıyla görebilmesi için yüreğiyle bakmalıdır. Gözler sadece herkesin gördüğünü görür. Gerçekten o Karakterin tarzını yaşamak istiyorsanız kalbinizle bakıp üzerinizde hissetmelisiniz. Bir Karakter nereye giderse gitsin götürdüğü üç şey vardır KOKUSU önem verdiği üzerindeki KIYAFETİ ve içindeki YÜREĞİ.

Moda toplumların gelenek ve kültürün büyülü aynasıdır. Günümüzde hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Aslında moda da amaç, giysinin ille de yararlı ve gerekli olması değil farklı olmasıdır böylece insanın kişiliğine yansır. Kendini rahat, özgüvenli tarz hissettiren bir duygudur. Her Karakter özeldir bu gerçek modayla daha güzelleşir. Moda bir yarışa benzer üstünlüğü elde etme kaygısı gibi rekabet, hırs Rakibini yenme duygusudur. Her zaman benlik duygusunu hissettirir insana.

Bir Karakter her zaman rakibi için giyinmeli yani bir kadın bir erkek için değil, kendisi için giyinmeli burda ki rakip‘de Karakter’in ta kendisidir. Siz giyiminizde, kuşamınızda tarz olabiliyorsanız kusursuz görünüyorsanız zaten modaya siz bir rakipsiniz demektir. Kim olduğumuzu tanımlayıp kişiliğimizi bile ifade edip ele verir. Hatta bir Karakterin giyimi onun hangi ülkeye veya hangi inanca mensup olduğunun bilgisini bile ortaya koyar.

İnsanların birbirlerine benzeyerek farklılaştıkları bir oyundur. Cinsellik açısından görünüşün yenilenmesi ile Erotik açıdan çekicilik kazanılmasıdır. Hiyerarşik açıdan moda insanın kendi toplumsal konumunu saptama, böylece belirli bir toplumsal sınıfın üyesi olduğunu gösterme aracıdır. Toplumsal açıdan bir toplumun evrimini yansıtır. Toplum değişime uğradığında Moda da dönüşüme uğrar. Bir toplum ne hızla değişirse, moda da o hızla değişir. Tasarlanmış kıyafetin gücünü Karakterin üzerinde yürürken hissedip yaşarsın. Bu aynen bir güzel kokunun insanın aklını başından alması gibi.

Giyim bir insanın kişiliğidir ve giyim insanın kişilik Karakterini yansıtır. İyi giyim bir sanattır, dolayısı ile iyi ve temiz giyinmek lazım. Bence zevklerin içerisinde en büyük zevk giyim zevkidir. Bazı Karakterler giyimine dikkat eder, giydiği yakışır. Ama bazı Karakterler dünyanın en iyi ve güzel elbisesini de verseniz, kendisine yakıştıramaz veya o elbiseyi giymeyi beceremez. Çekici giyindiğimiz zaman çevremize ve kendimize olan saygımızı sergilemiş oluruz. Bu yüzden kendimizi daha güçlü ve daha alımlı hissederiz. Bu durum çevremize olan ve kendimize olan saygımızı da ön plana çıkarır ve insanların bize nazikçe yaklaşmalarını sağlarız. Kıyafet ve stil hissettiklerinizi yansıtır ve insanların size davranış biçimini aynı zamanda belirler.

Aşk gözlerde başlar kıyafet Karaktere yakıştığı gibi. Karakterde kıyafete yakışması gerek. Etkili bir bakış doğrudan doğruya o giyim tarzına kavuşma hayali kurar. Moda’yı aşk gibi görmek renklerin uyumu duruşu tarzı çekiciliği Bağımsız Karakter’e karşı konulamaz bir biçimde arzulanmanın, karşı konulamayan arzusu gibidir. Bir güzel kokunun bize bir anı hatırlattığı gibi bazen hüzün ve yahut ilk karşılaşmayı hatırlatır. Kıyafetin rengi saçının boyası ayakkabının estetikliği gibi.

Tasarlayan Sevgilerle
B KARAKTER